Şirket Yöneticisinin Azli

Şirket Yöneticisinin Azli

Şirket Yöneticisinin Azli

6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 630. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca açılan müdürün azli talepli davalarda husumetin azli istenen müdüre yöneltilmesinin yeterli olduğu,

Şirket müdürünün şirketi zarara uğratan eylemlerinin azil için haklı sebep teşkil ettiği hakkında.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 09.07.2024 tarih ve 2023/2086 E. 2024/5676 K. Sayılı kararı

“…

Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların ortak oldukları …Limited Şirketi’nin 12.11.2014 tarihli ilan ile 04.11.2014 tarihinde ticaret siciline tescil ettirmek suretiyle tüzel kişilik kazandıklarını, şirket esas sözleşmesinin 6. maddesi uyarınca şirket sermayesinin her birinin 100,00 TL tutarında 2000 paya ayrıldığını, 1000 paya karşılık olan 100.000,00 TL davalı tarafından, kalan 1000 paya karşılık olan 100.000,00 TL ise müvekkili tarafından karşılandığını, dava tarihi itibariyle müvekili ve dava şirket dahilinde %50’şer pay sahibi olduğunu, şirketin temsiline ve yönetimine ilşikin olarak ise esas sözleşmesinin 8. madddesi uyarınca müvekkili ile davalı şirketi münferiden temsile yetkili kişiler olarak belirlendiğini, müvekkili ile davalının ortağı olduğu şirketin leasing yoluyla MR cihazı aldığını ve almış oldukları MR cihazını, rayiç piyasa bedelini … almak kaydıyla, yine ortağı oldukları …Ticaret Anonim Şirketine yazılı bir sözleşme eşliğinde kiraya verdiğini, müvekkili ile davalının geçmiş dönemde Özel ..sahibi …A.Ş.’de yönetici ortak sıfatıyla çalışmakta iken çoğunluk pay sahibi sıfatına haiz olan davalı ile müvekkili arasında ortaya çıkan sorunlar neticesinde bu şirket nezdinde vuku bulan uyuşmazlıkların …Şti.’ye de yansıdığını ve başlangıçta kar elde eden.. A.Ş.’nin MR cihazı ihtiyacını karşılayan bir şirket olarak öngörülen… Ltd. Şti.’nin davalının bir takım girişimleri neticesinde zarar eden, kiralama bedellerini .. A.Ş.’den tahsil edemeyen bir konuma geldiğini, içerisinde bulunan durum itibariyle, …A.Ş. bünyesinde hakim konumda olan davalı ile müvekkili arasında çok sayıda hukuki ve cezai uyuşmazlık bulunmakta olduğunu, nitekim taraflar arasında yürütülemez hale gelen bu ilişkinin davaya konu ..Şti’yi de yönetilemez hale getirdiğini,… Şti’nin bir bedel karşılığında kullanım hakkını ..A.Ş.’ye verdiği MR cihazına ilişkin olarak kullanım bedelinin belirlendiğini, sözleşme ücreti, aylık cari usulde işletilecek cari hesap üzerinden tarafların mutabık kaldıkları aylık bedelin Özel …’a fatura edileceğini, Özel … kendisine ibraz edilen aylık hizmet bedelini konu eden faturaları, ibraz tarihinden itibaren 1 hafta içerisinde ödeyeceğini, MR cihazının 2015 yılının Şubat ayında kurulmuş olmasına karşın, o günden beri davalının yöneticisi ve pay sahibi olduğu … A.Ş. tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi cihazın çekim sayısına ilişkin bilgilerin de paylaşılmadığını, MR cihazının kullanım bedelinin … A.Ş. tarafından ödenmemesi ile başlayan uyuşmazlığın, davalı ile … A.Ş. arasında akdedilen sözleşmenin bedele ilişkin maddesini münferiden temsil yetkisine dayanarak değiştirmesiyle devam ettiğini, davalının ortağı ve müdür olduğu … Şti. ile ortağı ve yöneticisi olduğu … A.Ş. arasında akdedilen sözleşmede kararlaştırılan MR cihazı kullanım bedelinin tek başına yapmış olduğu değişiklikle yarı yarıya azalttığını, MR cihazının Özel … Hastanesine kurulmasını takiben … Şti. tarafından faturaların kesilmiş olmasına ve ödenmesi amacıyla … A.Ş.’ye gönderilmiş olmasına karşın, faturalara itiraz edilerek ödemenin gerçekleştirilmediğini, … A.Ş. tarafından faturalara itiraz edilerek ödemelerin gerçekleştirilmemesi üzerine müvekkilinin … Şti. dahilinde sahip olduğu münferit temsil yetkisini kullanmak suretiyle alacak davası ikame ettiğini, şirketi münferiden temsile yetkili diğer müdür olan davalının ise dilekçe vermek suretyile davadan feragat ettiğini, böylelikle tartışmaya mahal bırakmayacak şekilde şirketin zarara uğramasına yol açtığını, … Şti.’nin yönetilemez hale gelmesini takiben 01.04.2016 tarihinde … A.Ş. ile akdedilen sözleşmenin feshi ve zararların tazminine yönelik dava açılması ile şirketin tasfiyesinin görüşülmesi gündemini içerir olağanüstü genel kurul toplantısı yapıldığını ancak ortaklar arasındaki ihtilaf sebebiyle herhangi bir karar alınamadığını, nitekim şirketin işletilmesi amacıyla karar alınmak istenilse de bu durumun davalı tarafından engellenmekte olduğunu, gelinen aşama itibariyle … Şti.’yi temsilen müvekkili tarafından … A.Ş.’ye karşı açılan alacak davasından davalının feragat etmesi neticesinde … A.Ş. nazarında borcun sona erdirilerek … Şti’nin zarara uğramasına yol açtığını, feragat ile sonuçlanan davayı takiben … Şti tarafından tanzim edilerek … A.Ş.’ye gönderilen faturalara ilişkin olarak halen herhangi bir surette ödeme yapılmadığını, … Şti’nin alacaklarını tahsil edebilmesi ve bu çerçevede şirketin yönetilebilir hale gelmesi açısından davalının müdürlük görevinden alınması gerektiğini, … A.Ş. ile … Şti. arasında MR hizmeti alınmına ilşikin olarak sözleşme imzalandığını, işbu sözleşmeyi … Şti.’ye ve sözleşmenin karşı tarafı olan … A.Ş.’yi temsilen müvekkili ile davalının imzaladıklarını, her ne kadar sözleşmenin iki tarafında farkıl tüzel kişiler yer almakta ise de sözleşmeyi akdeden temsilcilerin aynı kişiler olduğunu, imzalanan ilk sözleşmede hizmet bedelinin belirlenmesine ilişkin hükmü sonradan … Şti.’yi münferiden temsile yetkili olana ve … A.Ş.’nin de yöneticisi konumunda bulunan davalı tarafından sözleşme tadilatı başlığını taşıyan ve salt olarak … Şti’.nin kaşesi ile kendi imzasını barındıran bir ek sözleşme akdedilmeye çalışıldığını, … Şti.’nin tüzel kişiliğinin davalı tarafından bariz bir şeklide kötüye kullanılmakta olduğunu, yargılamaya konu olay dahilinde davalının temsil yetkisini hileli anlaşma yoluyla kötüye kullandığı, ek sözleşme ile MR hizmet bedelini yarı oranında düşürdüğü, ek sözleşmeyi geriye etkili kılmaya çalıştığı, ek sözleşmede salt olarak … Şti.’nin kaşesi ile kendi imzasını kullandığı, şimdiye değin gönderilen faturalara itiraz etmek suretiyle ödeme yapılmamasını sağladığı ve bu durumu her iki şirketteki temsil yetkisini kötüye kullanarak tesis ettiğinin anlaşılmakta olduğunu, sonuç itibariyle … Şti.’nin varlığının korunması, alacaklarının tahsil edilmesi, feragat edilen davadan kaynaklı olarak davalının sorumluluğu yoluna başvurulabilmesi amacıyla davalının münferit temsil yetkisinin geri alınması gerektiğini ileri sürerek davalının müdürlük görevinden alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II.CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davanın, davaya konu … MR Sağlık Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.’ye karşı açılması gerektiğini, müvekkiline husumet yöneltilmesinin hatalı olduğunu, davacının, ortak ve ayrı ayrı temsile yetkili oldukları … MR Sağlık Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.’nin müdürü olan müvekkilinin şirketi zarara uğrattığı, davanın tamamen hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup davacının amacının … Özel Sağlık A.Ş.’yi zora sokmak olduğunu, şöyle ki; … … Şti.’nin … Özel Sağlık Hizm. A.Ş.’nin MR ihtiyacını karşılamak üzere kurulmuş bir şirket olduğunu, tarafların her iki şirketin ortakları olduğunu, davacı ve ailesinin … Özel Sağlık Hizmetleri A.Ş.’yi zarara uğratarak neredeyse iflasına sebep olacakken, yönetim değişikliğine gidildiğini, davacı ve babası … Kurtul’un yönetimden uzaklaştırıldığını, bu durumu … meselesi haline getiren davacı ve ailesinin her türlü bahaneyle … Özel Sağlık Hizm. A.Ş.’yi şikayet etmeye, dava açmaya ve aleyhine tanıklık etmeye başladıklarını, şirketin zarara uğrayacağı ve kendilerinin de hissedar olarak bundan zarar göreceğini düşünmeden haret etmekte olduklarını, davacının … Özel Sağlık Hizmetleri A.Ş.’ye husumet beslediğini ve işbu davayla esasen … Hastanesini zarara sokmak istediğini, MR hizmeti sunmasını engellemeye çalışmakta olduğunu, davacının delil olarak sunduğu, MR hizmet alımına ilişkin sözleşmenin ücrete ilişkin bölümünün olduğunu sayfanın imzasız olduğunu, bu nedenle bu belgeye itibar edilemeyeceğini, ayrıca … Özel Sağlık Hizmetleri A.Ş. (… Hastanesi)’nin … MR’ye daha sözleşmenin başlangıcında; birden fazla kez olmak üzere toplam 164.780,53 TL tutarında avans niteliğinde bir ödeme yaptığını, bu ödemelere ilişkin banka dekontlarının bir kısımın ve cari hesap dökümlerini ekte sunduklarını, bu nedenle Özel … Hastanesinin … MR’ye borcu bulunmadığını, davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu faturaların toplamanı hiçbir şekilde avans olarak alınan tutarı aşamayacağını, davacının sunduğu faturaların tutarlarının, son derece düşük olduğu ve toplamlarının ve avans olarak ödenen toplam 164.780,53 TL’den az olduğu halde gerçekdışı iddialarla işbu davayı ikame etmesinin sonr derece anlamsız olduğunu, … Özel Sağlık Hizmetleri AŞ’nin faturalara itirazının haklı ve yerinde olduğunu, ayrıca davacı tarafından kesilen faturaların, sözleşmeye ve kanuna uygun olmadığını, bu nedenle … MR’ye 30.09.2015 tarihli yazıyla faturanın aylık çekim sayıları açıklaması bulunan dokümanla, sözleşme hükümlerine uygun olarak kesilmesinin gerektiği, bu nedenle 24.07.2015 tarihinden sonra aylık çekim karşılığı hizmetten dolayı faturayı kesmesi gerektiğini bildirildiği halde davacının faturaları usule uygun bir biçimde kesmediğini, bu nedenle hastane tarafından yapılan itirazın haklı ve yerinde olduğunu, kötü niyetli olmadığını, karşı yanın faturalara itiraz edilmesi nedeniyle davalı müvekkilini suçlamakta ise de davalının o şirketin sadece ortaklarından ve yönetim kurulu üyelerinden biri olduğunu, davalının; Özel … Hastanesinde tek başına temsile de yetkili olmadığını, bahsi geçen şirkette yönetim kurulu tarafından verilen kararlara uygun hareket etmek zorunda olduğunu, kaldı ki davacının da her iki şirketin ortağı olduğundan zarara uğradığını iddia etmesinin son derece anlamsız olduğunu, davalının hastaneden … MR adına şahsi bir ödeme hiçbir zaman almadığını, davacının ihtayati tedbir talebinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın esası hakkında hüküm kurmak anlamına gelecek şekilde tedbir kararı verilemeyeceği savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı tarafça müdürün azli istemli davalarda husumetin şirkete yöneltilmesi gerektiği, bu sebeple davanın husumetten reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 630. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca açılan müdürün azli talepli davalarda husumetin azli istenen müdüre yöneltilmesi gerekli ve yeterli olduğundan davalının bu yöndeki itirazının reddedildiği, somut uyuşmazlıkta haklı sebep teşkil edebilecek vakıaların iki noktada toplandığı, şirketin dava dışı … Özel Sağlık Hizmetleri A.Ş. ile akdolunan sözleşmenin tadili nedeniyle zarara uğrayıp uğramadığı ve şirketin sözleşme kapsamında hak kazandığı kira alacağını almasının davalı tarafça engellenip engellenmediği hususlarına ilişkin olduğu, bilirkişi vasıtasıyla yapılan inceleme sonucunda tanzim edilen raporda …Hizmetleri Ve Ticaret Limited Şirketi ile … Özel Sağlık hizmetleri A.Ş. arasında imzalanan sözleşme metninde davalı tarafından yapılan değişiklik ile … MR Sağlık Hizmetleri Ltd.Şti firmasının gelirinde aylık bazda (52.000 – 32.500) 19.500,00 TL azalma olacağı yönünde görüş bildirildiği, mahkemece dosyaya sunulan sözleşmeler ve belgeler ile uyumlu, denetime elverişli bu rapor hükme esas alındığı, davalı tarafça şirketi zarara uğratan bu yönde bir ek sözleşmenin imzalanmasını gerektirir makul bir gerekçenin ortaya konulmadığı, her ne kadar davacının, … Özel Sağlık Hizmetleri A.Ş.’ye husumet beslemekte ve işbu davayla esasen … Özel Sağlık Hizmetleri A.Ş.’yi zarara sokmak istemekte olduğu ve MR hizmeti sunmasını engellemeye çalışmakta olduğu, işbu davanın amacının bu olduğu ve bu neviden hakkın kötüye kullanılması mahiyetindeki davanın reddolunması gerektiği, hakkın kötüye kullanımının hukuken himaye edilemeyeceği yönünde bir savunma yapılmış ise de her gerçek ve tüzel kişiliğin bağımsız olarak hak ve sorumluluk ehliyetinin mevcut olduğu, tüzel kişinin organları aracılığı ile yapılan tüm işlemlerin de doğrudan tüzel kişilik adına hak ve borç doğuracağı, bu ilkenin sıkı sıkıya uygulanması beraberinde bazı haksızlıklara sebebiyet verdiğinden kanun koyucu adını koymadan birçok kanunda tüzel kişiliğin çeşitli şekillerde kötüye kullanılabileceği ihtimalinin önüne geçmek için özel düzenlemeler yapmış ve şirketler arasında organik bağ bulunması gibi birtakım hallerde ilkenin uygulanmaması gerektiği yönünde içtihatlarla bir uygulama ihdas edilmiş ise de somut olayda bağımsızlık ilkesinin uygulanmamasını gerektirir bir durum olduğu yönünde ikna edici bir savunma ortaya konulamadığı, dava dışı …Sağlık Hizmetleri ve Ticaret Ltd. Şti’nin kira alacağına ilişkin olarak borçlu … Özel Sağlık Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi aleyhine açmış olduğu dosyanın incelenmesinde; davalı tarafın temsil yetkisini kullanarak davayı feragat ile sona erdirdiği, neticeten davalının bahse konu sözleşmeyi tadil ederek ve alacak davasını feragat ile sonlandırarak şirketi zarara uğrattığı, özen ve bağlılık yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği, tüm bu nedenlerle davalı müdürün yönetim yetkisinin kaldırılması için haklı sebeplerin bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile, davalı …’ın … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün (10010) sicil numarasında kayıtlı …Sağlık Hizmetleri ve Ticaret Limited Şirketi’nin müdürlüğünden 6102 Sayılı Kanun’un 630. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca haklı sebeple azline, kararın kesinleştikten sonra Ticaret Siciline tesciline ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilanına, davacının tedbir talebinin kabulü ile, karar kesinleşinceye kadar davalı şirketin, şirket müdürü/yönetim organının her türlü karar ve işlemlerinin denetim kayyımının onayına bağlı kılınmasına, denetim kayyımı olarak Mali Müşavir …atanmasına karar verilmiştir.

  1. İSTİNAF
  2. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

  1. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafından şirketin feshi ile sicilden telkini istemli dava açıldığını, bu davanın davacı tarafından açılmış alacak talebine dair dosya sonucunu beklediğini, şirketin fiilen herhangi bir faaliyeti bulunmadığını, dolayısıyla herhangi bir faaliyeti olmayan, personeli olmayan, iş yapmayan ve zaten fesih ve silinmesi için davası devam eden şirkete denetim kayyımı atanması anlam ifade etmediğini, sorunu çözmediğini, aylık 4.000,00 TL ödenecek olmasının da ayrıca tarafların maddi imkanını dahi aştığını, davacının hastanenin batmaması için uğraştığını, hastaneyi düze çıkarmak için kurulmuş şirketin hastaneyi batırma gayretiyle icraya vermesinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin eyleminin kusurlu değil bilakis tarafların menfaatine olduğunu, davacı tarafından yönetici kayyımı atanması talep edildiği halde denetçi kayyımın tayin edilmesinin taleple bağlılık kuralını ihlal ettiğini, davacının münferit müdür olma talebinin reddinin davanın kısmen reddi manasına geldiğini, tarafların aynı zamanda … Özel Sağlık Hizmetleri Tesisleri Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi’nin hissedarı olduklarını, Özel … Hastanesini işletmekte olan bu şirkette davacının müvekkilden daha fazla paya sahip olduğunu, davacı Kurtun ailesi olarak yönetim olup işlettikleri hastaneyi yakın arkadaşlarının sahibi olduğu Kazancıoğlu Mimarlık Mühendislik İnşaat Sanayi ve Ticaret Şirketi ile adi yazılı eser sözleşmesi imzalayarak 4-5 milyon civarında zarara uğratarak borç batağına sürüklemeleriyle taraflar arasındaki ihtilafın başladığını, yöneticilik görevinin şahsi çıkarlar gözetilerek menfaatlerine kazanç elde edildiğine dair dosyasının görülmekte olduğunu, müvekkilinin kadın doğum uzmanı olduğunu, şirketi yönetmekle bilgisi olmadığı gibi sadece işini yapan ve hiçbir zaman şahsi menfaatini gözetmeyen biri olduğunu, yönetim yer alması talep edildiğinden yönetimde bulunduğunu, fakat 15 yılı aşkın bir sürede hiçbir zaman hastane sahibi ve patronu gibi davranan … … Kurtul ve oğlu davacı …’un yönetimiyle ilgili bir işine karışmayıp bilgi dahi almadığı ve önüne ne getirilse imzalayan bir kişi olduğunu, bu nedenle gerek kendisi gerekse eşine ait taşınmazları şirket zarar ettiğinde ipotek ettirerek şirkete kredi kullandırdığını, … MR Limited Şirketi’nin hastanenin ayakta kalması için finansman imkanı olmadığından hastaneye MR cihazı alınması amaçlı kurulmuş evrak üzerinde bir şirket olduğunu, şirketin davacının açtığı çok sayıda şikayet ve dava nedeniyle iş yapamaz hale geldiğini, mahkemece verilen kararın mevcut sorunları çözmekten ziyade yük getireceğini, tarafların her iki şirketinde temsilci ve müdür olduğunu, bağımsız ve tüzel kişi varmış gibi değerlendirme yapılarak hataya düşülmesi neticesinde verilmiş olan kararın yasaya aykırı olduğunu, tüzel kişilerin fiili ve organik bağ içerisinde bulunduğunu, süre gelen aşamalarda tek gayenin leasing taksidinin ödenmesi olduğunu, bunun için bağımsız tüzel kişilik ve menfaatine zarar verici bir eylemin söz konusu olmayıp, müvekkilinin iyi niyetli şekilde şirketlerini koruyucu davrandığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

  1. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu MR Sağlık Hizmetleri ve Ticaret Limited Şirketi ile … Özel Sağlık Hizmetleri A.Ş. arasında imzalanan sözleşme metninde davalı tarafından yapılan değişiklik ile … MR Sağlık Hizmetleri Ltd.Şti firmasının gelirinde aylık bazda (52.000-32.500) 19.500,00 TL azalma olacağının bilirkişi raporunda hesaplandığı, alınan bilirkişi raporunun yeterli, hükme esas almaya elverişli nitelikte bulunduğu, taraflar arasındaki alacak davasında davalı tarafın temsil yetkisini kullanarak davayı feragat ile sona erdirdiği, davalının bahse konu sözleşmeyi tadil ederek ve alacak davasını feragat ile sonlandırarak şirketi zarara uğrattığı, özen ve bağlılık yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği, tarafların dava tarihinden sonra gerçekleşen olaylara ilişkin iddia ve savunmalarının, her dava açıldığı tarihteki hal ve şartlara göre değerlendirileceğinden dikkate alınmaması yönündeki kabulünün yerinde olduğu, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V.TEMYİZ

  1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

  1. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebepleriyle temyiz başvurusunda bulunmuştur.

  1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, limited şirket yöneticisinin azli istemine ilişkindir.

  1. İlgili Hukuk
  2. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369. maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371. maddeleri.

2.6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 630. maddesinin ikinci fıkrası.

  1. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 Sayılı Kanun’un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Kanun’un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 09.07.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

ETİKETLER:

haklı neden, haklı nedenle azil, şirket müdürünün yetkilerini kötüye kullanması, şirket yöneticisinin azli, TTK

PAYLAŞ: